"Harris, Trump’ın bir puan gerisinde gözüküyor"

Ufuk Turu
-
Aa
+
a
a
a

Ufuk Turu'nda Ahmet İnsel, ABD’de yapılacak olan başkanlık seçimleri öncesinde Biden’in adaylıktan çekilmesi ardından yaşananları, Venezuela’da hafta sonu gerçekleşecek seçimleri, Fransa’nın kolonilerindeki bağımsızlıkçı hareketlerin Azerbaycan’ın desteğiyle Bakü’de gerçekleştirdikleri kongreyi ve İsrail meclisinde oylamaya konulan UNRWA hakkındaki kanun tasarısını ele alıyor.

""
Ufuk Turu: 23 Temmuz 2024
 

Ufuk Turu: 23 Temmuz 2024

podcast servisi: iTunes / RSS

Ufuk Turu’na ABD’de Kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçimleri ile başlayan Ahmet İnsel, geçtiğimiz günlerde Joe Biden’in adaylıktan çekilerek kendisi yerine başbakan yardımcısı olan Kamala Harris’i aday olarak göstermesinin ardından yaşananları ele aldı. Uzun süredir adaylıktan çekilmesi beklenen Biden’in, Covid nedeniyle adaylıktan çekildiğini ilan ettiği açıklamasında, bunun ülke ve parti için en doğru olanı yapmak olarak ifade edildiğini aktaran İnsel, Biden’in ilerlemiş yaşı ile yaşadığı bilişsel güçlüğün ve en son Trump ile gerçekleştirdiği televizyondaki düşük performansı nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kaldığını belirtti. Biden’in kendisi yerine Harris’i aday göstermesinin ardından 4 bine yakın delegesi olan Demokrat Parti’nin delegelerinin çoğunluğunun Harris’i destekleyeceklerini açıkladıklarını ve 19 Ağustos’taki konvansiyonda Harris’in zorluk çekmeden aday olarak seçileceğine kesin gözüyle bakılmaya başlandığını ifade eden İnsel, artan desteğin göstergesi olarak da bir günde Harris’in adaylığı için rekor düzeyde, 81 milyon dolar bağış toplandığını belirtti ve bu gelişmenin Trump’ın seçim kampanyası üzerindeki etkisini değerlendirerek Trump’ın Biden’a yönelik yaptığı eleştirilerden birisi olan ilerlemiş yaşının kendisinden yaklaşık olarak 20 yaş genç olan Harris karşısında sürdüremeyeceğini aktardı.



Kaliforniya’da savcılık yapmış olan Kaliforniya kökenli Harris’in başkan yardımcısı olarak kimi seçeceğinin önemli olduğunu dile getiren Ahmet İnsel, bir dizi konuda kendi eksiklerini tamamlayacak bir başkan yardımcısına ihtiyacı olacağını ifade etti. Yoksul bir aileden gelen ve işçi sınıfına yakın bir profili olan Biden’in aksine Harris’in ilerici bir kadın olmasının Orta Amerika’daki işçi sınıfı açısından karşılık bulamayacağını sözlerine ekleyen İnsel, Trump’ın başkan yardımcısı olarak gelen J. D. Vance’ın konum kaybetmiş işçi sınıfı teması üzerinden oy toplamaya çalıştığına dikkat çekti. Trump ve Vance’ın iklim inkarcılığına dikkat çekerek, esas kampanyalarını kısmen enflasyon ve göçmen konusu üzerinde odaklayacaklarını belirten İnsel, diğer yandan Güney Amerika’dan ve Orta Amerika’dan ABD’ye gitmek üzere Meksika’ya gelmiş bir kitlenin ABD’ye doğru yürüyüşe geçtiklerini aktararak, bu durumun Harris’in kampanyasında çok belirleyici bir olay olacağına da dikkat çekti. Kamuoyu yoklamalarında Harris’in, Trump’ın bir puan gerisinde gözüktüğünü belirten İnsel, önümüzdeki bir ay zarfında özellikle Demokrat Konvansiyonu’ndan sonra durumun değişebileceğini ifade etti.

Ardından Venezuela’da gelecek Pazar günü yapılacak seçimlere değinen Ahmet İnsel, Hugo Chávez’in kurduğu partinin 25 yıldır iktidarda olduğunu ve onun yerine gelen Nicolás Maduro’nun karşısında ciddi bir muhalefet olduğunu belirtti. Maduro’nun muhalefete karşı kullandığı dilin son derece savaşçı olduğuna dikkat çeken İnsel, Maduro’nun ‘28 Temmuz’da Venezuela’nın gelecek 50 yılı belirlenecek. Bir barış Venezuela’sı mı, yoksa şiddetin, çatışmanın hakim olduğu sancılı bir Venezuela mı olacak, belirleyeceğiz bunu. Muhalefet kazanırsa kardeş katili bir iç savaş, bir kan banyosu akacaktır burada’ ifadelerine dikkat çekerek, bu ifadelerin sol iktidar açısından ürkütücü olduğunu dile getirdi. Maduro’nun karşısındaki adaylardan birisinin 68 yaşındaki eski bir diplomat olan Edmundo González Urrutia olduğunu belirten İnsel, diğer yandan esas karşı adayın aşırı sağ bir liberal iken merkez sağa doğru kayarak daha geniş toplumsal kesimlerin temsilcisi haline gelmiş olan María Corina Machado olabileceğini, ancak Machado’nun adaylığının kesin olarak belirlenmesiyle birlikte Yüksek Adalet Divanı tarafından 2012’de milletvekili iken adının geçtiği usulsüzlüklerle ilişkilendirilerek tasfiye edildiğine dikkat çeken İnsel, Machado’nun uçağa binmesi yasaklandığı için arabayla veya yürüyerek Venezuela’yı dolaşarak kendisi yerine aday gösterilen González’in kampanyasını yürüttüğünü dile getirdi. Kamuoyu yoklamalarında González’e %60 , Maduro’ya ise %30 - %35 civarında oy çıkacağının gözüktüğünü aktaran İnsel, Maduro’nun Biden ile görüştüğüne dair bir bilginin olduğunu da belirterek ABD’nin Venezuela petrollerine uyguladığı yaptırımın kaldırılması karşılığında Maduro’nun en azından sözlü olarak seçimlere hile katmamak güvencesi verebileceğini ifade etti. Sol’dan gelmesine rağmen şu an bir otokrat rejimine dönüşmüş olan Maduro’nun rejiminin silahlı kuvvetlerin desteği ile ayakta durduğuna dikkat çeken İnsel, Maduro’nun seçimlere hile karıştırması veya kaybetmesi halinde silahlı kuvvetlerin hala yanında durup durmayacağı sorusunun ise sorulduğunu belirtti ve 2015’ten beri 7 milyon Venezuelalının Venezuela’yı terk ettiğine dikkat çekti ve 7 milyondan sadece 70 bininin yurt dışında seçim hakkı olduğunu aktardı.

Azerbaycan’daki gelişmelere de değinen Ahmet İnsel, Azerbaycan’ın 2019’da Bağlantısızlar Hareketi’nin başkanlığını devraldığını ve bu görevi sürdürdüğünü hatırlattı. Ermenistan ile olan ihtilafında Fransa’nın Ermenistan’ın yanında yer almasının karşısında birkaç yıldan beri Fransa’nın deniz aşırı kolonilerindeki ayrılıkçı ve bağımsızlıkçı hareketlerin baş destekçisi haline geldiğini ifade eden İnsel, geçen sene Yeni Kaledonya’daki ayrılıkçı hareketi destekleyen Azerbaycan’ın bayraklarının Kanak ayrılıkçılarının gösterilerinde dolaşmaya başladığına da dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde Bakü’de Fransa’nın deniz aşırı kolonilerinde bağımsızlıkçı partilerin ve hareketlerinin toplandığı bir kongre yapıldığını ve bu kongreyi Azerbaycan hükümetinin desteklediği bir sivil toplum kuruluşu olan Bakü İnisiyatif Kurumu’nun düzenlediğini belirten İnsel, kongreye Korsika, Polinezya, Gine, Martinik gibi Fransa’nın deniz aşırı bölgelerinin bağımsızlıkçı hareketlerinin temsilcilerinin katıldığını ifade etti. Bu toplantıda yayınlanan sonuç deklarasyonunda ise kongrenin adının ‘Fransa’nın Kolonileştirdiği Toprakların Bağımsızlığı Hareketi’ adını aldığını ve Ulusların Kurtuluş Cephesi’nin kuruluşunun ilan edildiğini belirtti. Fransa’nın Ermenistan’ı askeri ve siyasi olarak desteklemesi karşısında Azerbaycan’ın böyle bir karşı hareket geliştirdiğini belirten İnsel, bölgedeki bağımsızlıkçı hareketlerin bir kısmının Azerbaycan’ın hamisi olduğu bir bağımsızlık ve dekolonizasyon hareketinin çok ilgi görmeyeceğini ve şaibeli olacağını iddia ettiklerini ama bununla birlikte şu anda hemen hemen yirmi bağımsızlıkçı hareketin Bakü’de toplanmış durumda olduğunu da sözlerine ekledi.

Son olarak İsrail meclisinde, Birleşmiş Milletler’in Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) ile ilgili üç kanun tasarısının oylandığını bildiren Ahmet İnsel, 120 üyelik mecliste aşağı yukarı 70 üyenin katıldığı oylamada UNRWA’nın İsrail topraklarındaki faaliyetinin yasaklanması, UNRWA personelinin yararlandığı dokunulmazlık ve ayrıcalıklara son verilmesi ve UNRWA’nın terörist örgüt olarak kayda geçirilmesi ve dolaysıyla İsrail devletinin UNRWA ile her türlü ilişkiye son vermesinin oylandığını aktardı. 58 ile 60 milletvekilinin bu duruma onay verdiğine dikkat çeken İnsel, muhalefetin başta İşçi Partisi olmak üzere karşı oy vermek yerine meclise gelmemeyi tercih etmesini de anlamlı bulduğunu ifade ederek Ufuk Turu’nu noktaladı.